Elmas doğada bulunan en sert madde olduğu için onu kesmek, şekillendirmek çok zordur. Bir elması ancak başka bir elmasla biçimlendirebilirsiniz.
Henüz kanıtlanmamış olmasına rağmen, günümüze kadar modern tarzda işlenmeden gelen uç kesim(point cut) taşların elmas tozları ile yüzeylerinin tıraşlandığı düşünülmektedir. İnsanoğlu kendini geliştirdikçe elmasa şekil vermeye başladı. Yüzeyi ne kadar düz olursa, parlaklığı o kadar ortaya çıkıyordu. Yüzyıllar içinde farklı farklı kesim tarzları geliştirildi. Işığın elmas içinde kırılma açısına göre modern biçimde kesilmesi(bizim pırlanta dediğimiz) ise 1919 yılında Marcel Tolkowsky tarafından sağlandı.
Pırlantayı üç ana bölüme ayırıyoruz:
1- Üst kısım: Taç
2- Alt kısım: Külah
3- Bunları birbirine bağlayan bölüm: Kemer
Pırlantanın her bir yüzeyine "faset" denilmektedir.
Taç kısmında 33, külahta ise 24 yani toplamda 57 adet faset bulunur.
Bazen külah ucu da fasetlenir ve bu sayı 58’e yükselebilir.
Elmas dünyanın en sert maddesi olmasına rağmen bazı yönlerden gelecek darbelere karşı dayanıksızdır. İleride bu tarz hasarlara engel olmak adına da külah ucuna faset atılmaktadır.
Elmas dünyanın en sert maddesi olmasına rağmen bazı yönlerden gelecek darbelere karşı dayanıksızdır. İleride bu tarz hasarlara engel olmak adına da külah ucuna faset atılmaktadır.
Pırlantada
içine giren ışığın kırılıp yansıması için tablasının genişliği, tacının
yüksekliği, kemerinin kalınlığı ve külahının derinliği taşın çapına göre belli
bir seviyede olmalıdır. Bunlara bağlı olarak da tacın ve külahın kemerle açısı
da önemlidir. İdeal ölçülerin üstüne çıktıkça veya altına indikçe kesim
kalitesi değişir. Kesim kalitesi 5 sınıftır.
Excellent
– Mükemmel
Very
Good – Çok iyi
Good –
İyi
Fair –
Makul
Poor –
Verimsiz
Pırlantanın
parıltısını üç özelliği belirler; kırılma (refraktif) indisi, lostra ve ateş
(disperyiyon).
Kırılma
indisi, ışığın bulunduğu ortamdaki hızının geçiş yapacağı ortamdaki hızına
oranıdır ve geçiş sırasında da belli bir açıyla yön değiştirir. Işığın havadan
taşa girişi sırasında hızı düşer ve farklı bir açıyla taşın içinde seyahatine
devam eder. Elmasın kırılma indisi 2.42 dir.
Lostra,
ışık bir ortamdan başka bir ortama geçiş yaparken geri yansıyan kısmına denir.
Yani ışık taşın içine girmeden bile bir miktar parlama yapar. Elbette ışık
hızından bahsettiğimiz için bizim bunu gözle ayırt etmemiz imkansızdır.
Dispersiyonu
ise basitçe prizmadan kırılırken ışığın gökkuşağı renklerine ayrılması olayı
diyebiliriz. Tabii ki elmastan çıkan ışık renklerin dalga boylarına göre bir
saçılma oluşturur ve parlaklığı arttırır.
Kesimi
ince – sığ olan taşta kemer tablanın içine yansıdığı için bir halka görünümü
verir ve piyasada “balıkgözü” olarak adlandırılır, külahı derin olan taşa da
içi karanlık göründüğü için “ölü taş” denilmektedir.
Elmas farklı
şekillerde kesilebilir ama şekil ve kesim türü karıştırılmamalıdır. Şekil,
formuna diyoruz.
Yuvarlak, damla, oval, markiz ve bunun gibi... Kesimle kast edilen ise faset
sayısı ve yapılarıdır.
Tolkowsky
kesimi, ışığı en iyi yansıtan ve simetrik olması nedeniyle de maksimum
parıltıyı veren kesim türüdür. Bundan dolayı da elmaslar çoğunlukla yuvarlak
kesilir ve diğer şekillere de fantezi kesim denilir.
Elmas Şekil ve Kesimleri
Pırlanta eğitimlerimize katılmak için başvuru formundan veya egitim@sinapirlanta.com mail adresinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder